TÜRKİYE CUMHURİYETİ RESMİNİN GELİŞİMİNDE 68 KUŞAĞI RESSAMLARININ YERİ


Türkiye Cumhuriyeti Resim Sanatı Gelişiminde 68 Kuşağı Ressamlarının Yeri
- Dr.Özand Gönülal
1968 kuşağı, sosyo-ekonomik koşulların belirlediği algı boyutunu yaşayan, yaşam süreçlerinin en heyecanlı döneminde olan 1940-1949 yılları arasın doğmuş 1960-1970 yılları arasında üniversite çağında olan bireyler tarafından oluşmaktadır.
Paris Mayıs 68 ayaklanmasıyla dünya tarihine bir sınıflandırma “adı” olarak yerleşen bu süreç aslında 1966-1970 arasında bütün dünyada kapitalist ve sosyalist ülkeleri kapsayan toplumsal olayların bir simgesidir.
II. Dünya savaşının sonrasında egemen olan barış havası toplumsal muhalefet unvanının düşmesine neden olmuş, “sosyal devlet” kavramıyla çalışan sınıflar sosyal ve ekonomik durumlarının düzelmesi, yani göreceli bir refah algısının ortaya çıkması, Dünyada bir istikrar dönemi yaratmıştı. Bu durum savaş sonrası Amerika ve Avrupa ülkelerinin savaş sürecinde kurulmuş olan ittifak anlayışının bir devamını oluşturmaktaydı. Diğer yandan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin etkisiyle biçimlenen sosyalist bloğun varlığı sosyalizmle kapitalizm arasındaki çekişmeyi fark ettiriyordu. Bu durum emek ve sermaye çatışmasını beraberinde getirmiştir. Özellikle 60’lı yıllara doğru derinleşen bu temel çekişmeler toplumsal muhalefet hareketlerinin de uç vermesine neden olmuştur.
Bu durum ABD’deki ekonomik istikrarsızlığın ve buna bağlı olarak zenci ve işçi ayaklanmalarını ,  İtalya’da iki yıl boyunda süren grevleri, köylü ve işsiz ayaklanmalarının, Almanya’da yirmi yedi kentte gerçekleşen öğrenci ayaklanmalarının, İngiltere’deki boykotların ve sokak çatışmalarının çıkmasını sağlamış, Mayıs 1968’de gerçekleşen Paris ayaklanmasıyla simgelenmiştir.
Bu olgu Türkiye’deki karşılığını, dönemin üniversitelerinde okuyan gençlerin talepleriyle, halkın ekonomik taleplerinin bütünleştirilmesiyle ortaya çıkan hak isteme eylemlerinde buluşturur.
1960 -1971 döneminde gündemi oluşturan ve çeşitli yayın organlarında tartışılan konu başlıklarını makro düzeyde şu kavramlar oluşturuyordu;
Çağdaşlaşma, Az gelişmişlik, Feodalizm, Asya tipi üretim tarzı, Osmanlı toprak sistemi, Köy Sorunu, Bağımsızlık, Toprak Reformu, Yabancı Sermaye, Sosyal Adalet, Kalkınma , Sanayileşme, Doğu Sorunu, Planlama, Devletçilik, Liberalizm, Sosyalizm, Milliyetçilik
Bu kavramlar dönemin Türkiye’sinde  farklı düşüncelerin yanında yada karşısında olduğu kavramlardı. Çalışma kapsamında yer alan ressamlar bu süreci yaşamışlardır. Özellikle 1961 Anayasasının sağladığı olanaklar çerçevesinde bu dönem, Türkiye Cumhuriyeti’nin kültürel tarihi içerisinde atılımların yapıldığı bir dönem olarak kabul edilebilir. Ancak yukarıda sözü edilen 1960-1970 arasında var olan soysa-ekonomik unsurların ortaya koyduğu toplumsal hareketlilik ve yine sözü edilen kavramlar çerçevesinde yaşanan algı farklılıkları, sanata ilişkin yaratma sürecinde bulunan ressamların üzerinde farklı bir etkileşim yaratmıştır.
Örneğin , “Türkiye Cumhuriyeti Resim Sanatı Gelişiminde 68 Kuşağı Ressamlarının Yeri” olarak adlandırdığımız çalışma kapsamı içinde yer alan ve 12 Eylül öncesi Ankara’da yaşayan bir grup ressam, “Devrimci Ressamlar” adı altında 1 kez toplanmışlar ancak, yapılacak faaliyetlerle ilgili çıkan anlaşmazlıktan dolayı bir daha toplanmamışlardır.
Gençlik dönemlerinden itibaren 12 Eylül 1980’e kadar geçen süreç içerisinde Türkiye Cumhuriyetinin yaşadığı sosyo-ekonomik ve toplumsal hareketler doğrudan ressamların yapmış oldukları resimlerde etkisinin olması beklenir. Semra Germaner , bu süreci, öznelliğe ve eleştiriye yönelinen bir dönem noktası olarak tespit etmektedir.
1968 kuşağı ressamlarının yetiştiği eğitim kurumlarına bakıldığında, sanatçı yetiştirmek üzere biçimlenen tek kurum Sanay-i Nefise ya da Güzel Sanatlar Akademisi’dir. Daha sonra kurulmuş olan Gazi Terbiye Enstitüsü, öğretmen yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Dolayısıyla Sanay-i Nefise’deki hocalara bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, Batı dünyasının “evrensel” kültür değerleri doğrultusunda devrim yapmak üzere Batıya eğitime gönderilen ve çoğu “d” grubu sanatçıları arasında yer alan hocalardır.
Diğer yandan 68 kuşağı ressamlarının bazıları, 1968-1970 yılları arasında yurt dışında eğitime gönderilmişlerdir. 1416 sayılı yasa kapsamında sanat eğitimi için yurt dışında öğrenci gönderme faaliyeti 1980 yılına kadar sürmüştür. Bu aşamadan sonra 68 kuşağı ressamlarının dönemin sosyo-ekonomik ve toplumsal olaylarından etkilenip etkilenmediği yapılan çalışmalar sonrasında elde edilen bulguların istatistik ve eselerin analizi ile ilgili verilerin incelenmesi sonrasında ortaya çıkacaktır.
Türkiye Cumhuriyetinin batılı anlamda sanat eğitimine ilişkin süreç köklerini Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde 1908 tarihli Meşrutiyet hareketlerinde bulunmaktadır. Bunun ilk adımı Mühendishane-i Berri Hümayun’da okutulan resim dersleri çerçevesinde atılmıştır. Batılı anlamda eğitimi gerçekleştirebilmek üzere 1835 yılında 12 asker öğrenci resim eğitimi için Viyana, Berlin, Paris ve Londra’ya gönderilmiştir. Diğer yandan İstanbul Erkek Öğretmen Okulu olarak bilinen İstanbul Darülmuallimin’in Türkiye’deki resim eğitiminin gerçekleştirilmesinde katkısı büyüktür.
Cumhuriyet dönemine kadar sanat eğitimi bakımından en önemli gelişme Osman Hamdi Bey’in 1883’te kurmuş olduğu Sanayi-i Nefise Mektebi’dir. Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Devlet Güzel Sanatlar Akademisi adını almıştır. Günümüzde ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar üniversitesi olarak öğretime devam etmektedir. “1968 kuşağı ressamları” arasında yer alan 57 ressam bu okulda öğretim görmüştür.Cumhuriyetin ilk 25 yılında ortaya koyulan kültür sanat politikasında 3 temel unsur yer almaktadır.
            1-Ulusal bir sanat yaratma
2-Ulusal olan sanatın yeni, modern, çağdaş olmasını sağlama
3-Ulusal çağdaş sanatın oluşmasında güzel sanatlar eğitimine yön vermektir.

Bu politikalar doğrultusunda, Cumhuriyetin ilk yıllarında hükümetin davetiyle Amerikalı eğitimci John Dewey çağrılmıştır. Onun hazırladığı rapor doğrultusunda, orta okullara öğretmen yetiştirmek amacıyla 1926 yılında Gazi Terbiye Enstitüsü kurulur. 1932 yılında ise Resim ve El işleri şubesi açılır. 1935 yılından itibaren verdiği mezunlarla Türkiye’de Resim ve İş öğretmeni yetiştirme görevini üstlenmiştir. Bu düşüncenin altında “resim öğretmeni yalnız öğretmen okullarında yetişebilir” fikri yatmaktadır. Ancak zamanla yeterli sayıda mezun verilmemesi 1960 yılından itibaren İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü Resim-İş bölümü açılmıştır. Bu arada 1957 yılında kurulmuş olan Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu, Türkiye Cumhuriyeti sanat politikaları açısından boşluğu dolduran ikinci akademi olarak yerini almıştır. Buradan anlaşılmaktadır ki , Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren gerçekleştirilen sanat politikasının 2 temel ayağının var olduğu anlaşılmaktadır.
            1- Sanatçı yetiştirmek
2- Sanat eğiticisi yetiştirmek,
Dolayısıyla buna göre okulların açıldığı görülmektedir.
Çalışma kapsamında incelenen ressamların bazılarının grup altında birleşerek çalıştıkları tespit edilmiştir.
Buna göre 3 grup öne çıkmaktadır.
1-Altılar Grubu
2- İz Grubu
3- Akatünvel Sanat Gurubu

1-)Altılar Grubu
Kasım 1968 yılında ilk sergilerini açan Altılar Grubu Necla Özbay, Nurtaç Özler, Ayşegül Üçok, Sezen Palabıyık, İmren Erşen, Ömer Lütfi Çetin’den oluşmaktadır. Ancak daha sonra İmren Erşen ayrılmış ve yerine Ressam Tayyar Eren dahil olmuştur. Altılar grubunu oluşturan üyelerin hiçbiri, resim alanında akademi eğitimine sahip değillerdir. Onları bir araya getiren Ankara Türk Amerikan derneğinde özel bir resim atölyesinde başlayan resim sergisidir.   Altılar grubu kuruluşunun 19. Yılından itibaren Anadolu’ya açılarak çeşitli kentlerde sergiler düzenlemişlerdir. Eşren Üren, Altılar grubunu oluşturan ressamlar için “İğne ile kuyu kazmaktan haz duyan ressamlar” ifadesini kullanmıştır.
Başlangıçta amatör bir ruhla ön plana çıkan altılar grubu, geçen süreç içerisinde Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş anlayışa dayalı resim geleneği içerisinde yer almışlardır. Ancak ortak temele dayanmalarına karşın, her biri ayrı bir yolda sorunların çözümüne gitmişlerdir.

2-) İz Grubu
İz grubu ressamları Reyhan Abacıoğlu, Mehmet Aslan, Bedri Karayağmurlar, İlknur Kocabıyık, Mehlika Koral, Zeki Serbest, Yusuf Toprak ve Münir Yücel’den oluşmaktaydı.

3-) Akatünvel Sanat Grubu
Süleyman Velioğlu 1970 yılında Tangül Akakıncı ile birlikte “Akatünvel Sanat Topluluğunu” kurmuştur. Bu gruba zamanla Süleyman Velioğlu yanında usta çırak ilişkisiyle Tamer Akakıncı, Nafi Çil ve Güven Zeynel katılmıştır. Bu topluluk etkinliklerini “özgün bir estetik ve çağdaş insan varlığı anlayışıyla” temellendirmiş olan bir sanat grubudur. Özgün bir estetik anlayışla etkinliklerde bulunmaktadır. Bu anlayışa göre hedef “çağdaş insanın varlığı” kavramıdır.





KAYNAKÇA

Aydın Çubukçu, Bizim 68,İstanbul 1993
Ali Osman Alkış –Dünden Bugüne Görsel Sanatlar Eğtiminin Genel bir Görünümü Aralık 1996,             Yapı Kredi İzmir Sanat Galerisi, Sergi Kataloğu
H.Bayram Kaçmazoğlu,27 Mayıs’tan 12 Mart’a Türkiye’de Siyasal Fikir Hareketleri,
İstanbul 1995
İbrahim Çiftçioğlu – Turgan Kantürk, Türk Plastik Sanatları, İstanbul, 1998
Kaya Özsezgin, “Zafer Gençaydın”, Milliyet Sanat. 19 Mart 1979, 20-21
Lale Altınkurt,Türkiye’de Sanat Eğitiminin Gelişimi sbe.dumlupinar.edu.tr/12/125-136 pdf)
Semra Germaner,”1968 Kuşağı Sanatçıları”, Cumhuriyetin Yetmişbeş Yılında Kültür ve  .          Sanat,18-19    Mart 1999 Sempozyum Bildirileri, İstanbul 2000, s.87-96
Zeynep Yasa Yaman,  “Kültür ve Sanat ortamı. Kültürün gelişiminde Sanat Öncülüğü.
                        Hacettepe Yay. Ank. 1994.








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FOTOĞRAFTA FARKINDALIK SÜRECİ ve DEĞERLENDİRME Dr.Özand Gönülal

Eser Analiz Yöntemleri

BİLECİK ORHAN GAZİ İMARETİ KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand Gönülal

İznik Yakup Çelebi Camisi (İmareti) Dr. Özand Gönülal

AMASYA BEYAZID PAŞA CAMİSİ KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand GÖNÜLAL

Edirne Muradiye Camisi Dr.Özand Gönülal

İznik Nilüfer Hatun İmareti. Dr.Özand Gönülal

ANKARA KARACABEY CAMİSİ KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand GÖNÜLAL

AMASYA YÖRGÜÇ PAŞA CAMİSİ, 1430,KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand GÖNÜLAL

Adnan Turani (1925- 2016) Dr.Özand Gönülal