SELÇUKLU DÖNEMİ ANTALYA KARGI HAN’DA YERALAN SEMBOLLER VE TAŞÇI İŞARETLERİ / Dr.Özand Gönülal

 

ANTALYA KARGI HAN’DA YERALAN SEMBOLLER VE TAŞÇI İŞARETLERİ

                                                                                                                         Dr.Özand Gönülal

 

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Beydiğin Mahallesi'nde Kargı Çayı’nın kuzeyinde yer alan Kargıhan, ilçe merkezine yaklaşık 36 km. uzaklıktadır. Kitabesi mevcut olmadığı için yapım yılı ve şekli hakkında kesin bilgiler var olmayan Kargıhan, mimari tarzının yansıttığı detaylara göre, 1236 – 1246 yıllarından tahtta kalan Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev  Dönemi’ne tarihlenmektedir Kargıhan’ın, Roma, Selçuklu ve Bizans Dönemleri’nde, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi'ni birbirine bağlayan eski ticaret yolu üzerindeki Kesikbel Mevkii’nde, bir kervansaray olarak kullanıldığı bilinmektedir.Taçkapısı, günümüze sağlam şekilde ulaşmıştır. Taçkapının kalın bir çerçevesi vardır, fakat süssüzdür.Kemer ile dış çerçeve yapısı ile kemer arasındaki kama boştur. Köşe sütunceleri ve yan oturma yerleri mevcuttur.

KARGI HAN PLAN (ERDMAN)

Planı,avlulu ve dikdörtgen biçime sahip Kargı Han’ın Selçuklu çağı han tipolojisi kapsamında, bazı araştırmacılar tarafından “Avlu Han” ya da işlev ağırlıklı olarak Evdir, Kırkgöz, Alara, Eshab-ı Kehf ve Mama Hatun hanları ile birlikte “Barınak ve servisleri olan” grup içinde yer alan Kargı Han yaklaşık 51 m × 50 m boyutlarında, kareye yakın dikdörtgen şeklinde bir plana sahiptir. 30 m × 30 m boyutlarında bir iç avlusu bulunmaktadır. Yapının duvar kalınlıkları her noktada farklı olup 100 cm ve 240 cm arasında değişmekte iken üst örtüsü tamamen tonoz olan Kargı Han’ın tonoz kalınlıkları 40 cm ve 70 cm arasındadır. Tamamı moloz taş ile yapılmış olan duvarları dışında tonozların ön yüzleri ile kemerler kesme taştan yapılmıştır. Kapalı ve tek bir hacme sahip büyük bölüm ise 2 sahınlı ve araları toplam 9 adet kemer geçişi ile boşaltılmış duvar ile bölünmüştür. Doğu - Batı istikametinde uzanan bu kısım Kuzey duvarında dışarıya, Güney duvarında ise avluya açılan mazgal pencerelerle aydınlanmaktadır.

         

Kargıhan’ın, tek kişilik 44 odası, mescidi, misafir ağırlama holü, yer altı sıcak su sistemi, hamamı ve ticari alanları, halen orijinalliğini korumaktadır. İki enlemesine beşik tonozlu barınak kısmı olan tek örnek Kargı Han'dır. Bütün odaların tavanında, havalandırma bacaları mevcuttur. Bu inşa stili Eyyubiler ve Memluklular devrinden kalma Suriye Kervansaraylarının karakteristik bir biçimidir. Kargı Han, Eyyubiler devrinin Suriye hanlarının yapılış prensibi karşılaştırıldığında, detaylarda önemli farklar mevcuttur. Örneğin, avlunun sol tarafındaki açık kubbeli yapılar (revaklar), Suriye’de bilinmez. Avlu tarafının küçük odalara bölünmesi, orada görülmez ve duvarların dış tarafındaki payandalar ve ana giriş kapısının vurgulanması da Suriye tarzına uymaz. Bütün bunlar İç Anadolu kervansarayları için tipik özellikleridir. Dolayısıyla Kargı Han, Suriye hanlarının temel özellikleri ile İç Anadolu unsurlarını birleştiren özgün bir yapıdır.

 

MESCİD

Yapının kuzeydoğu köşesinde yeralan mescite düz lentolu ve söveli bir kapıdan girilir. Aydınlatma, lentonun üzerindeki Bursa kemeri ile sağlanmaktadır. güney duvarını ortalayacak şekilde yerleştirilmiş mihrabın durumuna özellikle işaret edilebilir. Duvarları, çağdaşı olan diğer Selçuklu hanlarındakinin aksine, beyaz sıvalı olan ve belli ki Osmanlı çağında mescit işlevi gören mekânda, kıble duvarının ortasında ve duvar içine yerleştirilmiş yarı-dairesel basit bir niş şeklindeki mihrap ile mihrabın bulunduğu duvarda sıva üzerine yapılmış grafitiler vardır.Çoğunluğu din-dışı öneme sahip graffitiler arasında, geyik ve keçi gibi hayvanlar, stilize edilmiş insan figürleri, tek direkli bir yelkenli betimlemesi ile oklar, yıldızlar, S ve Z biçimli ya da çengelli eşkenar dörtgen gibi göçebe dokumalarında yaygın olarak görülen motifler, ayrıca mühr-ü Süleyman, yay, ok ya da topuz gibi semboller görülmektedir, S.Redford bu grafitileri büyü ya da sihirle ilişkilendirmektedir. Bu tür graffitilerin, hanın özgün işlevini kaybettikten çok sonraki bir dönemde yapılmış olduğunu söyler, ancak  bunu doğrulamak imkânı şimdilik yoktur. Mekânın kıble duvarının ortasında yer alan ve basit bir nişten oluşan şimdiki mihrabın,özgün bir yapı elemanı olmadığı açıktır, mekânın sonradan mescide dönüştürüldüğü ve mekândan avluya açılan kapı ve pencere gibi mimari elemanların da, özensiz işçilikleriyle, bu dönemde eklendiği düşünülmektedir. Buna karşılık, yakın tarihlerde define arayanlar tarafından tahrip edilmiş şimdiki taş kaplamalı döşemenin, ilk yapıdan kalan özgün elemanlar olduğuna şüphe duyulamaz.Mescid bölümünün mihrap nişi etrafında farklı biçimlerde sembolik işaretler bulunmaktadır. Bu sembollerin bazıları taşçı işaretlerinde kullanılan biçimlere benzemektedir. Bu işaretler sembolik anlamları açısından ele alındığında ilginç sonuçlara varılmaktadır. Hemen tamamı türk kültüründe kullanılan monogramlar yada damgalara benzeyen işaretler dışında yine aynı kökenden gelen insan ve hayvan figürleri de görülmektedir. Ancak bunlar arasında bir teknenin yer alması ve tekne etrafında insan ve hayvan figürlerinin bulunması Nuh tufanı ile ilgili bir anlatımın ifade edildiği düşüncesini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca  kıble duvarının sağ üst köşesinde bir besmele yazısı vardır




                                                 Kargıhan Mescid Odası Mihrap Duvarı


 







MİHRAP DUVARINDAKİ SEMBOLLER VE FİGÜRLER TABLOSU

  

HAMAM
K. Erdmann'ın 1955 senesinde tespit ettiği ve cephenin sağ köşesinin yaklaşık 5 m. önünde iki kubbeli küçük basit biçimli bir hamam olarak nitelendirdiği yapı, ilk kez bir makalede kapsamlı olarak ele alınmış ve bundan başka Kargı Han ve Hamamı üzerine bir makale daha yazılmıştır. Hamam kalıntısı, güney kanadındaki soğukluk bölümü, kuzey kanadındaki kare planlı sıcaklık bölümü, dikdörtgen planlı külhan ve sarnıçtan oluşmaktadır



KARGI HAN YANINDAKİ HAMAM

 KARGI HAN TAŞÇI İŞARETLERİ

Taşçı işaretleri bir ustanın veya işçinin ne kadar taş yonttuğunu gösteren, bunun üzerinden para ödenen, kendisine özgü tanıtıcı, belirleyici bir işaret olarak kabul edilmektedir. Taşçı işaretleri tek bir ustaya ait olabileceği gibi bir usta grubuna da ait olabilir. Bunlar, Orta Asya’dan itibaren Türklerin eşyaları üzerine kazıdıkları boy işaretlerinin devamı şeklinde de düşünülebilir. Bu işaretler; kullanım yerini, hangi ocaktan çıkarıldığını, nakliye sırasında denetim ve sayım ile hangi şantiyeye gideceğini gösteren işaretler olarak kullanılmışlardır. Helenistik ve Roma döneminde ise ocaktan çıkarılan taşların hesaplanması ve taşları işleyen taş ustalarını tanımlamak amacıyla kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu çağında üzerinde taşçı işareti tespit edilen yapılar XII. Yüzyıl ve XIII. yüzyılda inşa edilmiştir. Taşçı işaretlerinin büyük bir çoğunluğu kervansaraylarda görülürken bunu sırasıyla camiler, medreseler, türbeler ve köprüler takip etmektedir.Taşçı işaretlerinin kültür tarihimiz bakımından en önemli yönü aynı işaretlerin kullanıldığı yapıların aynı usta grupları tarafından yapıldığına işaret etmesidir. Ancak aynı işaretleri Saltuklu, Mengücekli, Artuklu veya Danişmentli eserlerinde görebilmek mümkündür. Bu nedenle Beylikler, kendine özgü işaretler olarak değil de genel olarak Anadolu Selçuklu çağı taşçı işaretleri olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. Dönemin gezici ustalarının ekipler halinde çalışması, bir yapıyı tamamladıktan sonra başka yapıya başlamaları dönemin en genel özelliğidir. Taş ustalığı bu dönemde babadan oğula geçen bir meslek şeklinde sürdürülmektedir. Anadolu Selçuklu döneminde bu taşçı işaretleri yoğun olarak görülürken, Beylikler ve Osmanlı döneminde giderek azalmıştır. Erken Osmanlı döneminde Bursa Ulu Camii taşçı işaretlerinin görüldüğü en son yapıdır. Doğu Anadolu Bölgesinde Osmanlı dönemine ait İshak Paşa Sarayı taşçı işaretlerinin görüldüğü en önemli yapılardan biridir.Anadolu Selçuklu dönemi yapılarında genel olarak Kargı han’da görülen dört farklı işaretten daha fazla sayıda taşçı işareti bulunmaktadır. Kargı Han’da ve az sayıda taşçı işareti görülen yapılarda, bunun nedeni sorgulanabilir. Bunun nedeni yapıların inşaatı sırasında taşçı işaretlerinin kullanım amaçlarında varolan çeşitliliğin altında yatmaktadır.


Bir taş ustasının işareti (duvarcının işareti), bir duvar parçasının işlenmiş yüzeyine oyulmuş bir semboldür. Genellikle taşın ön yüzüne düzgün bir şekilde kazınmış olan duvarcı işaretleri, taş binalarda bulunan diğer “grafitilerden” farklıdır. Çünkü nadiren eğri çizgiler içerirler, düz çizgiler yerine üçgenler, kareler, dikdörtgenler ve diğerlerini oluştururlar. İşaretlerin, bir kalite kontrol biçimi ve aynı zamanda bir zanaatkârlık beyanı olan bir yapımcı işareti olarak iş için ödeme yapılmasını sağlamaya hizmet ettiği ileri sürülmüştür. Taş ustası işaretleri, hangi duvarcının taşı işlediğini gösterebilir, ancak bazı işaretler taşın çıktığı ocağı gösterebilirken, diğerleri taşı yerleştiren işçiye işlenmiş taşın doğru yönünü gösteren talimatlar olabilir. Çoğunluğu okuma yazma bilmeyen iş gücünün, tamamlanan işin sahipliğini belirtmesi ve bileşenlerin fiziksel olarak yerleştirilmesinden sorumlu olanlara doğru konumlandırma ve hizalamalarını söylemesi için bir yöntem gerekliydi. Henüz cevaplanmayan bir başka soru da, duvarcının işaretini taşa işlerken, ilk adının baş harfini mi işlediğ yoksa sembolün kendi adını temsil etmesi için mi amaçlandığıdır, böylece duvarcının işareti fiilen onun imzasıdır. Hem nitelik hem de nicelik olarak performansları usta duvarcı tarafından bilindiğinden, duvar ustalarının günlük oranda her taşı işaretlemeleri gerekmemektir. Düz duvarın bir bölümünde çalışan ve yapılan işe göre, yani parça başı ücret alan duvar ustalarının, her gün koydukları blok sırasına döşenen son taşı işaretleyecekleri öne sürülüyor.

Sonuç olarak Antalya Kargı han ticaret yolu üzerindeki önemli hanlardan biridie. Bu gün kaderine terk edilmiş olan bu yapı, taşçı işaretleri bakımından yoğun çeşitliliğe sahip değildir.

KAYNAKÇA

Acun, H.(Ed) Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,  Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara, 2007,393-401.

Akalın (Eryavuz), Ş. “Kervansaray”. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. İstanbul, 2002,299-302.

AKSOY ,Ercan ve Fatih AYDOĞMUŞ, TARİHİ YAPILARIN DEPREM ANALİZİ VE KARGI HAN ÖRNEĞİ, Uluslararası Katılımlı 6. Tarihi Yapıların Korunması ve Güçlendirilmesi Sempozyumu / 2-3-4 Kasım 2017

Akyol, A.A., Antalya, Manavgat Kargı Han ve Hamamı Malzeme Analizi Raporu, Ankara.2013

Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Dünden Bugüne Antalya. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yay., Antalya. 2012,2, 285-286.

Aytaç, İ. “Selçuklu Kervansarayları”. Türkler,2002, 7, 854-864.

Bakırer, Ö. “Anadolu Selçuklu Dönemi Mimarisinde Taşçı İşaretleri”, Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu. Prof. Dr. Gönül Öney’e Armağan, 2002, 59-69.

BAYBURTLUOĞLU, Z. ; Anadolu Selçuklu Dönemi Yapı Sanatçıları, Erzurum, 1993.

BAKIRER, Ö.; “Anadolu Selçuklu Dönemi Mimarisinde Taşçı İşaretleri” Uluslararası Sanat Tarihi Sempozyumu Prof. Dr. Gönül Öney’e Armağan, İzmir, 2002, s.59-71.

BİNAN,U.D.; “Ortaçağ Anadolu Türk Mimarisinde Taşçı İşaretleri ve Koruma Sorunları” Taç Vakfı’nın 25.Yılı, İstanbul, 2001.

Bilici, Z.K., Şarapsa (Serapsu) Han, Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, 2007

Eravşar, O. Yolların Tanıkları, Anadolu Selçuklu Hanları. Eskişehir,2017

Ercenk, G.Pamphylia Bölgesi ve Çevresi Eski Yol Sistemi, Belleten, Cilt: LVI, Sayı: 216, Ankara, 1992,361-370.

Ercenk, G. Living Proof of the Pamphylia: Ancient Roads, Image, Issue 60,1993,16-19.

Erdmann, K Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Teil I-II, Berlin,1961

Erdmann, K. Das Seldschukische Karavansaray, Zeitschrift für Kulturaustausch, Heft 2-3, 163-170. Stuttgart, 1962

Erdmann, K., Alanya Yakınlarındaki Kargı Han, M.Uysal, M.Güçlü (Çev.), SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 18, 247-256.Isparta,2008

Erdmann, K. Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Teil I-II, Berlin, 1961

Erten, S.F. Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul,1940

Kenan Bilici, "Kargı Han ve Hamamı Üzerine", Sanat Tarihi Dergisi, Cilt: XXII S: 1 (2013), s. 73-74. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi Aralık 2008, Sayı:18, ss.247-256.

Kayaoğlu, İ. “Anadolu Selçukluları Devrinde Ticari Hayat”. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 24, Ankara, 1981,s.359-373.

Korkmaz, N. “Anadolu Selçuklu Kervansarayları”. Türkiye Mühendislik Haberleri (TMH). 453,2009,s.40-41.

Riefstahl,R. M. Turkish Architecture in Southwestern Anatolia, Cambridge 1951, s. 60.

Redford, S. Kargı Hanı Kıble Duvarı, Adalya, X, 2007, 351-367.

Riefstahl, R.M. Turkish Architecture in Southwestern Anatolia, Cambridge, 1951

Sönmez C.C. Antalya Kaleiçi Selçuklu ve Beylikler Dönemi Eserleri, 2019,Mimarlar Odası Antalya Şubesi Yayınları.

Sauvaget, J.  “Caravansérails Syriens du Moyen-áge”, Ars Islamica VI, 1959, s. 48 vd., VII, 1940, s. 1 vd

 ŞAHİN,M.K.; “Tercan Mama Hatun Külliyesi’ndeki Taşçı İşaretleri”, Prof. Dr. Zafer Bayburtluoğlu Armağanı Sanat Yazıları, Kayseri 2001, s. 501-509

Turan, O. ,Selçuk Kervansarayları. Erişim adresi: https://www.tarihtarihcom/ ?Syf=26&Syz= 377157&/Selçuk-Kervansarayları-/- Prof.-Dr.-Osman-Turan- (17.06.2019).

TÜRKİYE'DE VAKIF ABİDELER VE ESKİ ESERLER İLAVELİ İKİNCİ BASKI ADANA - ADIYAMAN - AFYON - AĞRI - AMASYA ANKARA - ANTALYA - AYDIN - ARTVİN Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları — Ankara, 1983

Yavuz, A.T. Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi, IV. Milli Selçuklu Kültür Ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 183-189,1994

Yavuz, A.T. Melleç’teki Han ve İki Sahınlı Anadolu Selçuklu Dönemi Hanları, VI.Millî Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Konya, 7-34,1997

Yavuz, A.T. The Concepts That Shape Anatolian Seljuq Caravanserais, Muqarnas, Vol. 14, 84,1997b

Yavuz, A.T. (2000), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Üzerinde Çalışmalar,Bilgiler, Bulgular-1997, Uluslararası Dördüncü Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Ankara, 248.

Yavuz, A.T. The Baths of Anatolian Seljuk Karavansarais, Bathing Culture of Anatolian Civilizations: Architecture, History, and Imaginations, Ancient Near Eastern Studies, Supplement 37, 92-93, 2011

Yavuz, T.A. Anadolu’da Eşodaklı Selçuklu Hanları. (ts). Erişim adresi: http://jfa.arch.metu.edu.tr/ archive/0258 5316/1976/cilt02/sayi_2/187-204.pdf (17.06.2019).

Yardım, A. İstanbul’un 550. Fetih Yılı İçin Alanya Kitabeleri. İstanbul: İstanbul Fetih CemiyetiYayınları. 2002

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FOTOĞRAFTA FARKINDALIK SÜRECİ ve DEĞERLENDİRME Dr.Özand Gönülal

Eser Analiz Yöntemleri

BİLECİK ORHAN GAZİ İMARETİ KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand Gönülal

İznik Yakup Çelebi Camisi (İmareti) Dr. Özand Gönülal

AMASYA BEYAZID PAŞA CAMİSİ KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand GÖNÜLAL

Edirne Muradiye Camisi Dr.Özand Gönülal

İznik Nilüfer Hatun İmareti. Dr.Özand Gönülal

ANKARA KARACABEY CAMİSİ KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand GÖNÜLAL

AMASYA YÖRGÜÇ PAŞA CAMİSİ, 1430,KUBBEYE GEÇİŞ ELEMANLARI Dr.Özand GÖNÜLAL

Adnan Turani (1925- 2016) Dr.Özand Gönülal