Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
https://www.academia.edu/111573431/YUNAN_SANATI_felsefe_ve_estetik  
https://www.academia.edu/109122605/Cumhuriyet_D%C3%B6neminde_Arkeolojinin_Geli%C5%9Fimi  

ESKİŞEHİR, SEYYİD BATTAL GAZİ KÜLLİYESİNDE YERALAN SELÇUKLU DÖNEMİ YAPISI ÜMMÜHAN HATUN MEDRESESİNDE KULLANILAN TAŞÇI İŞARETLERİ

Resim
  Dr. ÖZAND GÖNÜLAL 2023-08-18   İslâmiyet’in zamanla genişlemeye başlaması ve birçok kavmin bu din altında birleşmesi ile Kur’anı doğru okumak, anlamak ve öğretmek ihtiyacı artmıştır. Halkın İslâm dinini doğru öğrenebilmesi için daha fazla okul ihtiyacı hissedilmiş, medreseler açılmaya başlamıştır. Medrese, İslâm kültüründe eğitim ve öğretimin yapıldığı yerdir. Medrese, aynı zamanda öğrencilerin kaldığı bir yapıdır. Selçuklu medreselerinde, fıkıh, dinî ilimler, Kur’an-ı Kerim, hadis ve bunlara yardımcı edebî ilimler eğitimi verilmiştir. Kur’an, hadis ve tefsir gibi dinî ilimlerin yanında, tıp ve astronomi gibi bilimlerin de okutulması, vakfın amaç ve imkânlarına göre olmuştur.   Medreselerin yapılış nedenleri genel olarak, 1. Din adamı yetiştirmek, 2. Yoksul ve yetenekli öğrencileri okutup topluma kazandırmak, 3. Devletin yönetimi için memur yetiştirmek, 4. Devlet adamlarını eğitmektir. Medrese   kelimesi   geçmişi   itibarı   ile   Sami   dillerinden   İbrani   diline kad
  SANAT , DİN VE SEMBOL                                                                                                    Phd Dr.Özand Gönülal GİRİŞ Sanat ve din, kendi başına var olamayan, varlığının kaynağını insanda bulan iki temel olgudur. Her iki olgunun da insanlık tarihi ile başladığı düşünülmesine karşın, gerçekte insan varlığının içinde bulunduğu evren ile ilişki sürecinde belli farkındalıklara ulaşıp, özellikle doğa ile yaşayarak elde ettiği tecrübeler sonrasında sığınma, iletişim, yönetme amacıyla var ettiği iki temel olgudur.   Din ve sanat , insanın varlığına yönelik arayışları olan iki ayrı olgu olmasına rağmen, aralarında köklü bir ilişki vardır. Bu ilişki tarih öncesinde insanın bir şeylere inanmaya ihtiyaç duyduğu andan itibaren başlamıştır. Dolayısıyla tanrılara bir form arama gereksinimi ile başlayan din ve sanat arasındaki ilişki,   tanrıları nesnel gerçeklik algısına   ulaştırmıştır. Dolayısıyla bu ilişki her ne biçimde olursa olsun, birbirini var etme açısınd